Kıbrıs’ta çevre ve barış konusunda tutkulu genç Kıbrıslılardan oluşan bir ekip adına mektup
Ekselansları,
Kıbrıslı Rum Lider Nicos Anastasiades ve Kıbrıslı Türk Lider Mustafa Akıncı,
Geçmiş birkaç haftadır Kıbrıs’taki halklar adamızın etrafındaki savaş gemilerinin varlığını ve politikacıların bölgemizdeki barışı tehdit eden tahrik edici konuşmalarını endişe ile izliyor. Çevre ve Barış için toplanan genç Kıbrıslılar olarak, siz liderlerimizi birlikte durmaya ve Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynaklarının araştırılması ve kullanılmasıyla ilgili gerilimi azaltmaya çağırmak bizim görevimizdir. Adamızın daha büyük bir jeopolitik girdabın içine girmesi ailelerimizin hayatlarını ve geçim kaynaklarını tehdit edecektir, sizlerden buna izin vermemenizi istiyoruz.
Toplam 19 Kıbrıslı gençten oluşan kohortumuz, adamızın geleceğini düşündüğümüzde Kıbrıslıların yapabilecekleri iki toplumlu ve ileri görüşlü çalışmaların bir örneğidir. Adamızın etrafında bulunan gaz yataklarının kullanılması ile ilgili gelişen son jeopolitik gelişmeler karşılıklı anlayış, işbirliği ve güven ilkelerine aykırıdır.
Bulunması planlanan gaz kaynaklarının Kıbrıs adasına barış getireceği sözleri aksine, son üç yıldır iki toplum arasında yapıcı müzakereler gerçekleştirilmemiştir. Aynı zamanda, adadaki bazı siyasi liderlerin hareketsizlikleri ve işbirliği eksiklikleri nedeniyle yurdumuz kalıcı olarak bölünmeye doğru gitmektedir. Bu kalıcı bölünmeye doğru gidişi kimi politikacılar Kıbrıs sorununun ‘’çözümü’’ olarak görmektedirler. Bu sürdürülemez statükonun devam etmesini şiddetle kınıyor ve Kıbrıs sorununun ancak adanın yeniden birleşmesi ile çözülebileceğine inanıyoruz.
Bu nedenledir ki, Crans-Montana’dan sonra tıkanan görüşmelerin en hızlı şekilde tekrar başlaması için ilgili tüm taraflara, özellikle de iki toplumun liderlerine, müzakereye devam çağrısı yapıyoruz. Sizleri, büyük güçlerin jeopolitik hırs ve çıkarlarına malzeme olmak yerine, Kıbrıslılar arasında işbirliği ve karşılıklı anlayış ruhu inşa etmeye davet ediyoruz. Bizi savaşın eşiğine getiren statükoyu reddetmeliyiz. Bu reddediş, adamızın liderleri sayesinde başlayacaktır.
Doğalgaz rezervlerinin sömürülmesinin hem Akdeniz’in, hem de yaşamak için Akdeniz’e bağlı olanların sağlığı üzerinde, zararlı ve geri çevrilmeyecek etkileri olacaktır. Kıbrıs’ın turizm sektörü ağırlıklı ekonomisinin bağımlı olduğu Akdeniz halihazırda gerek aralıklı savaş gerek nakliye ve genel çevre kirliliğinden zarar görmüş bulunmaktadır. Geçtiğimiz yıllarda Doğu Akdeniz ülkeleri kendi sıfır toplamlı oyunlarını (zero sum game) ve kısa ömürlü ekonomik çıkarlarını ön planda tutarak Akdeniz’i koruma namına hiçbir adım atmadılar. Bu neden ile Doğu Akdeniz’deki saf plajlarımız, kendi denizimiz ve deniz altındaki yaşam gerek petrol sızıntısı tehditleri ile, gerekse su altı patlamaları ve plastik çöpler ile zarar görmüştür.
Çevreyi düşünen gençler olarak fosil yakıt projelerinin ülkemizin geleceği üzerinde olacak etkileri ile ilgili kaygılarımız var. Ülkemizdeki büyük orman yangınları ve hem toplumun sağlığını hem de tarım sektörünü etkileyen uzun kuraklık dönemleri Kıbrıs’ın iklim değişikliği karşısındaki benzersiz savunmasızlığının örnekleridir. Her ne kadar doğalgaz kullanımına yapılan yatırımlar bir on sene önce mantıklı gelmişse de, artık ekonomimizi karbondan arındırma ve sağlam ve sürdürülebilir çözümlere yönelik adımlar atma vakti gelmiştir.
İsteklerimiz:
- İki lider tarafından Doğu Akdeniz’deki gerilimi düşürmek için ortak bir açıklama.
- Kıbrıs açıklarındaki doğal gaz sondaj çalışmalarının, çevreye verilecek zararın da tamamiyle değerlendirilmesiyle birlikte, tekrar gözden geçirilmesi.
- Tüm adanın çıkarı adına, güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji altyapıları için finansal kaynak ayrılmasına dair vââtte bulunulması. Bu vâât, AB yardımları ile birlikte tüm adanın yenilenebilir enerji kullanabilirliği ve olası dağıtımı ile ilgili çalışmalar içererek destek unsuru olacaktır.
- Kıbrıs’ın enerji geleceği ile ilgili iki toplumlu diyalog ve hatta bir komite oluşturulması ya da Maraş’ın 550 ve 789 sayılı Güvenlik Kurulu kararları uyarınca BM himayesi altında açılması gibi bir takım güven artırıcı önlemlerin hayata geçirilmesi.
- Kıbrıs Sorunu’nun çözümüne yönelik görüşmelerin ciddi bir biçimde acilen yeniden başlaması.
Kıbrıs’ın liderleri olarak, Doğu Akdeniz’deki doğal gaz aramalarını sadece ekonomik anlamda değil, adada yaşayan insanların hayatları ve geleceklerini de göz önünde bulundurarak değerlendirmeniz gerekiyor. Şiddetle inanıyoruz ki Kıbrıs’ın en büyük kaynağı üzerinde yaşayan güzel insanları ve zor sorunlara karşı ürettiğimiz yenilikçi ve öncü çözümlerdir. Sizden istediğimiz, barış ve çevresel sürdürülebilirliğin ön planda olması gerektiğine inanan biz Kıbrıs’ın gençlerinin sesini duymanızdır. Ada ve çevresindeki gerilimi ve statükoyu sürdürerek kazanacak hiçbir şeyimiz olmadığı gibi kaybedecek de çok şeyimiz var.
Tek vatan, tek halk – One country, one people – Μια πατρίδα, ένας λαός.
Saygı ve içtenliklerimizle,
Andreas Piperides, 25, Nicosia
Angelos Sofocleous, 26, Nicosia
Charis Theodorou, 27, Nicosia
Deniz Özdiren, 24, Nicosia
Dogukan Kansu, 22, Nicosia
Emily Petrou, 18, Nicosia
Erdim Türkmen, 28, Nicosia
Ergün Bey, 24, Kyrenia
Evgenia Chamilou. 22, Nicosia
Fatma Dalokay, 19, Famagusta
Frantzeska Iosif, 23, Limassol
Hatice Benan, 28, Nicosia
Iosef Boraei, 29, Nicosia
Kemal Haşim, 26, Famagusta
Maria Kola, 29, Nicosia
Merve Ilkan, 22, Nicosia
Myrto Skouroupathi, 26, Nicosia
Nikolas Michael, 24, Limassol
Önder Erdoğdu, 26, Nicosia
Polymnia Glykeriou, 27, Larnaca
Süleyman Kutlu, 22, Larnaca
Vijdan Şengör, 28, Nicosia
Leave a Reply